1 Mayıs 2012 Salı

Mixed Media

Bugün tek bir sanatçıdan bahsetmeyi planlarken vermek istediğim örneklerin çokluğuyla dümeni "Mixed Media" konusuna kırmaya karar verdim. Böylesine uçsuz bucaksız bir konuyu hangi tema etrafında toplayacaksın derseniz, size tek bir kelimem var "Nakış" yani yabancının deyimiyle "Embroided Mixed Media" konusundayız bugün. 


Ne zaman ilk bakışta birbiriyle ilişkisi olamayacak parçaların birleştirildiği bir iş görsem, zihnimdeki puzzle'da eksik bir parça kendine yer bulur. Neden benim aklıma gelmedi sorusu peşi sıra beynimi kovalarken "ama güzel yapmış hani" nidaları kalan kıskançlık damarını ilk hayranlık çukuruna iter. Özellikle de eski ile yeni rafine bir şekilde iç içe geçtiğinde ayrı bir keyif aldığımı söyleyebilirim. İşte size bugün tam da böyle işlerden bahsedeceğim.

JOSE ROMUSSI

Jose Romussi; Şili doğumlu, Berlin yaşayışlı ama zaman zaman ispanya'da da görülen bir sanatçı. Eski siyah-beyaz balerin resimlerini alıyor ve onları yeniden "yeni" haline getiriyor. 


JOSE ROMUSSI



Nakış yapmak, işlemek, süslemek, oyalamak geleneksel bir temayı çağrıştırırken eski resimlerle buluştuğunda çok farklı bir etki yaratmış. Romussi'nin nakışla yarattığı sıralar resme hareketlilik getirirken bir yandan da resmi onun görmek istediği şekilde yeniden görmemizi sağlıyor. Fotoğrafların güzelliği ve balerinlerin de katkısıyla yaratılan işin naifliği göz önüne alındığında ortaya çıkan sonuç tartışmasız sizi heyecanlandırıyor.




MAURIZIO ANZERI
                                                         

Maurizio Anzeri; 1969 yılında İtalya-Loano'da doğmuş bir sanatçı. Saçtan yaptığı heykellerle bilinen Anzeri'nin nakış yöntemiyle farklılaştırdığı fotoğraflarıyla ilgiliyiz bugün. İki sanatçı arasındaki tarz farkının hemen göze çarptığını söyleyebiliriz. 


MAURIZIO ANZERI


MAURIZIO ANZERI


Geçmiş ve geleceği geometrik desenler ve çoklu renklerle zenginleştirilmiş nakış tekniğiyle birleştirirken tarihi bir ana ait verileri ve materyalin anılarını yeniden düzenleyerek ve tanımlayarak çağdaş bir imaja dönüştürüyor. Yarattığı süslemeler figüre özel, ayrıntılı bir kostüm gibi dururken aynı zamanda psikolojik olarak o ana has bir aura yaratıyor. Fotoğrafların vintage dokusu ile keskin nakışlar birleştiğinde etki kat ve kat artıyor. 


MATTHEW COX


Philadelphia yaşayışlı artist Matthew Cox; geleneksel nakış sanatını röntgen filmleriyle birleştiriyor. Vücut parçalarından oluşan röntgenlerde orjinal boyutlara sadık kalarak yapılan nakışlar hayalvari bir sahne oluşmasına sebep oluyor. Birbirinden keskin bir şekilde ayrılan malzemeler amacının dışında kullanılarak anlamlarını yeniden okumamız sağlanmış.


MATTHEW COX


Vereceğim örnekler burada biterken bu işlerde en çok yaratılmaya çalışan havayı sevdiğimi söylebilirim. Romussi örneklerinde gördüğümüz naiflik, zerafet ve resimle nakışların uyumu, Maurizio'da kimi zaman kostümsü bir havaya bürünerek görüneni yeniden görmemizi sağlıyor tabii ki bu sefer farklı bir bakış açışıyla. Matthew Cox'u yarattığı dünya açısından çok beğendiğimi söyleyebilirim. Belki de bir hastalığı tanımlayan röntgen içinde bulunduğu karamsar anlamdan çıkarak daha umutlu ve canlı duygularla birleşiyor.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder