31 Ağustos 2012 Cuma

Yeniden başla!


Uzun uzun düşünsem de cevap veremediğim sorular var herkes gibi benim de. Aslında bu soruların temeli küçüklüğümüzde sorulan anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun ve varyasyonları olabilir kanımca. Küçükken de kötüydüm bu tarz soruları cevaplama konusunda, şimdi de. En sevdiği renk sorulunca, önünde duran bombanın kırmızı kablosunu mu, mavi kablosunu mu kesmesi gerektiğine karar veremeyen bir film kahramanı gibi olmam da bu yüzden. Neden ayırmak gerekiyor ki birini birinden. Renkleri, aile fertlerini, aşkları, dostları ya da mevsimleri. Yaz ve kış çekişmesinde de durumum aynı. Güneşi, denizi, şezlongta keyif çatması, hayatın tatlı, koşuşturmacanın anlamsız, gülmenin kolay olduğu yaz aylarını da; karanlık havası, kat kat giyinmeye imkan veren sezonu, üşümesi, üşüyünce sevgiliye sarılması, ıslanınca kafeye sığınması güzel kış aylarını da birbirinden ayıramam. 

Konu mevsimler olunca en azından ikisini de eşit seviyorum tadında ara mevsimler koyulmuş cevabı bilemeyenler için. Hem güneşi hem hırkayı aynı sezona koyan ilkbahar gibi, yağmur kokusuyla trençkotları karıştıran sonbahar geldi bugün. Eylül 2012 bir başlangıç, bir son, bir yol. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder